Küresel I-Sınma
Kim demiş sana yaşlısın diye,
Hangi genç anne, Çocukları her zenginliği, Doya doya yaşasın diye, Uyarak ilk günkü tempoya, Döner bir o yörüngede, Bir bu eksende... Nedir yaradılışındaki sır, Bıkıp usanmadan dönüp durdun bilmem kaç milyar asır! Nasıl olur da hiç soluklanmazsın, Vaktini saatini hiç şaşırmazsın? Döner Allah, döner dönersin, Nasıl dayanır bu tempoya, Yaşlı olsa bu koca dünya! Varsa yavruların, Sen de varsın. Sen bu kafayla, Daha çok döne döne, Kâh Güneş’e, Kâh Ay’a yalvarırsın. Lakin yalvarıp yakarmakla bitemez senin çilen; Vah zavallı, Vah saçı başı tarumar Dünya... Hele çocuklarından bir cins var ya... Hani överken ele güne, Sığdıramadığın yere göğe, Yeryüzü az gelmiş de Yönelmiş uzaya, Buluşlarını bitiremediğin saya saya, Hani malik olan o güvensiz soya… İnsan denilen mahlûk var ya, Ne çileler verdi sana, Ne çileler çektirecek daha. Vah zavallı, Vah bağrı kar, yüreği nâr Dünya! Hatırlar mısın, Salıverdiğin şen rüzgârlara, Nefti güzelim saçların, Ne uzun, ne boldu? Haklıydı kısır gezegenler, Bu güzelliği kıskanmakta. Kurdunun kuşunun yuvasıydı o, Çocuklarının temiz ve aziz havasıydı. Söyle şimdi ne oldu? Senin o güzelim saçlarını, Kısır gezegenlerin çocukları mı Pişecek tavuk gibi yoldu? Vah zavallı, Vah kaşı gözü humar Dünya! Nasılsa ana zengin, ana güçlü, Kolay kırılmaz kanadı kolu, Vur kazmayı, Karnı altın, gümüş dolu, Vur kazmayı ağzına, burnuna, Vur midesine, karnına, Çıkmasın yarına, Boşalt bağırsaklarını dışarıya... Buna dinamit derler, Bu çelik burgulu boru, Bu da siyanür… Aha petrol, aha kömür! Böyle kemirdiler zavallının içini dışını, Düşünmediler: İçi boş dünya dengesini nasıl korur; Pehlivan güneşin cazibesine, Ya da bir başka yıldıza, Nasıl karşı durur? Vah zavallı, Vah gönlü inkisar Dünya... Bitmedi senin çilen, Yüreğini delen, Top ve tüfeklerin devri gibi, Çabucak bitivermeyecek de, Şimdi bombalar patlıyor hem de nükleer... Ve füzeler deliyor gözlerini… “Big Bang “ derken kahin, Büyük patlamalar peşinde hain oğlu hain! Dayanamıyor düşüncesine bile, Benim taş yüreğim. Bu şiddete, bu ihanete, Nasıl, nasıl dayanacak, O senin yumuşacık ana yüreğin! Vah zavallı, Vah aklı fikri bizar Dünya... Hani sana can veren, Billur kanının rengi; Bizim için bereketli memelerinden, Salıverdiğin o mübarek su! Şimdi ona zehir kattılar hem de yasal, Her zerresinde bir başka kimyasal, Şifa yerine, kanser akar oldu, Hayat yerine, ölüm... Sana kasteden babam olsa, Boğazlayasım gelir ya doğrusu… Ama ne çare... Vah zavallı Vah bakışı gülüşü manidar Dünya! Ya senin pırıl pırıl, İçimizi sevgiye boğan o masmavi gözlerine, Fırlatılan nükleer başlıklı füzeler, Kör etmediyse; Hainlerin zehirli gazları ne güne! Nefes alamaz oldum ben, Sen hem gözlerinden oldun, Hem ciğerlerinden! Ne çileler verdi sana, Ne çileler çektirecek daha… Vah zavallı, Vah göğsü geniş, gönlü dar dünya! Biliyoruz anam, çok değil yaşın, Bıraksak daha asırlarca bizim için dört dönersin! Her şey çocukların için , Bitmez senin suyun ekmeğin aşın… Onca acın, kaygın, telaşın, Dikkatin, meşakkatin, dirayetin… Ve samimiyetin… Ve göğün, nefesin ve sesin… Suyun sütün, etin, tüm bereketin, Harca harca bitmez bütün servetin … Hepsi yavrularına, En çok da insan sandığın evlatlarına… Ancak yaklaştı akıbet dediği gibi ayet’in: “İnsanların hesap zamanı yaklaştı. Onlar ise hâlâ gaflet içinde, yan çizip aldırmıyorlar.” Vah, buzulları eriyip küçülen , Vah,göğü eriyip kitap gibi dürüleceği gün intizar dünya!, Ve biliyoruz anam, İhanetlerimizden sarsılırsa yüreğin , Kopar depremler… Biz savaşınca patlar fırtınalar, kasırgalar… Daralınca gönlün , Kabına sığamaz okyanuslar, Çok üzdüğümüzde seni, Gözlerinden seller akar… Biliyoruz anam, Sen bizi yaşatmak için dört dönmektesin, Lakin nafile! Kurtuluş yok gayri laf ile, Aşağının aşağısı soysuz yok etmeye ahdetmiş hepimizi bir kere, Etmiyor bile Etmiyor kimseyle müzakere. Biliyor narsis cani, Ana da bizim gibi bir fani, Tadını çıkarıyor her anın… Sera gazlarıyla boğuluşunu gördükçe Dünyanın… İlah gibi görür ki kendini o sadist, Biterse dünyada hayat, Yeniden düzenlenecek sanır kendisi için kainat! İster ki: Yetişkinler vefa diye yalansın, Çocuklar kedi köpekle oyalansın, Yaşamasın yeryüzünde sadakat… Kurbağa misali usul usul suyu ısınsın ki insanlığın, Olmasın hiç bir evlat, Olamasın ana katline mani! Necip ZEYBEK [ /kalin ] |
Güzel Şiiirini
Can-ı Gönülden Kutlar
Tebrik ederim.
Sağlıkla Huzurla
Nice Güzel yarınlara
Nice Güzel Şiirlerle
Hasbilni,hâl olalım İnşallah.
Selâmlar Sevgiler.