Hesapsız HaspaKasabanın delisi Yama tutmaz yırtık Düğümsüz bohça Hesapsız haspa Kabul, suçluyum Vurulacaksa birinin başı Benim o Şaraba ekmek banıp doymak Dört nala belâya koşmak Suda yangın çıkartmak Ve hâlâ elma şekerine kanmaktan hükümlü İnadına dik Kurulmuşsa darağacı Arıyorsanız bir ceset adayı Benim o Boyumu aşmış ayıplarım Şapkamın altında saklı aykırı inançlarım Kaybettiğim hükümsüz kimliklerim var Ve tüm öğretilerin köküne kibrit suyu sıkmışlığım Öyle Dikenim, güllük gülüstanlık bahçenizde Kurutun kökümü Varsa yolunacak bir ot Benim o İhtimallerle yaşamaya başkaldırıp Keşkelere sahip olmadım Olsun varsın Böyle de mutluyum Hint fakiri kadar belkisiz Sokak çalgıcıları kadar gamsızım Kim bilir Belki de bu yüzden aşksızım Hayatı pembeye boyamaktan suçlu Hatta yüzde yüz kusurlu Bulamadınız mı hüznün çekirdeğindeki uru Benim o Demişsiniz ki; ’ondan ne köy olur, ne kasaba’ Ruhunuz duymadı, sahiplendim Benim avuçlarımda koca dünya Doğru biraz destursuz Hayli fütursuzum Fırtına çıkartmayın bir bardak suda Gerek yok ki karmaşaya Kendi yaşımda da boğulurum Yangın yeriyken içi, tinine körükle inen Asılacaksa kıyametin suçlusu, buradayım Benim o Sizin yangınlarınız bende kıvılcım Aşk dediğiniz işgâlden ibaret Ben Bir avuç aşkla doymam Aşkoburum Eros çekti okunu Gönüllü hedef oldum Ne ait, ne sahibim Günahı boynuma Sevdiğime kulum Talibim tek gidişlik bilete cehenneme Ateşe yalın ayak yolcu Benim o Bırakın gideyim yoluma Siz veremezsiniz payımı Belâmı kendim bulurum |