zamanda sararan sayfalar
zaman diyorduk ya
ne kadar da çabuk geçiyor tıpkı insanlar gibi önümüzden akıp gidiyor saçlarının rüzgarı yüreğinde sürgün habercisi bu kalabalık devri alem seni sana vermiyor zamanın yaprakları saçlarında sararırken herkes boyattın biliyor onları boş bakışlar kimsesiz yarınlar ve zamanın koridorunda nereye gittiğini bilmeyen ayakların evrene bıraktığı topuk sesleri en çokta üşüyen yalnızlığının ısıtması için bir kuru tütsüye rehin bıraktığı elleri ele veriyor seni gün gelir bir ses için ömür verirsin sıcaklığıyla yalnızlığına hayat verecek bir yüzün metalik ve esmer gülümseyişlerini ısmarlarsın kahve molasında kendine sen yalnızlığının seyrini gözlerinle yüreğime kazıyorsun yalnızlığımın yazıcısı boşalan bir trenden sana el sallıyorum bu dünyada değil ama yüreğinde yaşıyorum herhangibiercankişisi herhangibigün |