PERDELEDİM PENCEREMİ GECEYE
acılı ve sancılı,
dayanılmaz denli zor kişinin geçmişinden birden demir alması. bir gömlek örneği çıkarıp atılmıyor umutların tohumu, öfkenin yeşil pası. fırtınalı bir ömrün deniz yolculuğunda her önemsiz rıhtımda birer değer yitirmek; baharları düşlemek sonsuz kışın ucunda, yamyamlarca kendimi yiyip yiyip bitirmek. pembe kuruntuların sırça köşk geceleri yaralı yankılarla yıkılırken yürekte, silmek için alnımdan pişmanlık denen teri namluda suskun mermi huzursuz beklemekte. altımdan halı gibi çekip çalınan vatan, ürkütülmüş kuşlarca titreşen anılarım, yitik bir güz güneşi en bitik bir guruptan durmadan haykırırsa ben nasıl dayanırım? gordion düğümünün en zorlu boğumunda hançeri vurmak için çözümsüz bilmeceye; boğulmamak üzere karanlığın koynunda sürekli, perdeledim penceremi geceye. |