DEDEYLE TORUN SÖYLENCESİseferberlik başlayalı ülkede gündüzler ağırdı geceler uzun açlık içindeydi o metruk evde bir dede bir baba ve bir de torun kara kargaların gaklayışında kalpleri yakışı vardı bir korun ne olduysa oldu martın başında baş başa kaldılar dedeyle torun baba yırtık postallarla yürüdü cepheye altında zalim soğuğun uykularında hep kâbuslar gördü savunmasız kalan dedeyle torun yetmişlikti dede torun on dörtlük acemiydi torun dedeyse yorgun evleri küçüktü dertleri büyük dayandılar lakin dedeyle torun telaşla izledi günler günleri mahşere dönüştü her yanı yurdun cepheden bir mektup bir haber bari umarak bekleşti dedeyle torun babadan umulan selam yerine şehadet haberi yetişti onun önce şaşkın bakıp birbirlerine sonra sarıldılar dedeyle torun sonrası söylence söylenen de şu çarçabuk düşmüşler yollara suskun -gözlerinde korkunç bir öç duygusu- gönüllü iki er dedeyle torun atılmışlar çılgın gibi hücuma azrail’i kesilmişler korkunun kanları akarken toprağa kuma gülücük saçarmış dedeyle torun mermiler bombalar önünde onlar sezmişler hükmünü beklenen sonun yumrukları ağırlaşmış dağ kadar dövüşürken hınçla dedeyle torun vuruldukça doğrulmuşlar art arda ölmezlik simgesi gibi bu yurdun taşlaşarak dönüşmüşler bir anda dev iki anıta dedeyle torun |
Hemşehrimi tebrik ediyor, muhabbetlerimle selâmlıyorum.