GünahDerin gamzeler belirirdi yüzünde Her tebessümde Gözleri arka sokaklar kadar karanlık Mor bir acının eşliğinde Bir gün Gökyüzünün tonlarından öykünüp Çıkageldi mavi adam Galiz bir lisanla eğildi kulağına Dudaklarının adresini sorarak Hiç utanmadan Affedilmez günahların eşiğinde Bakışında ölgün bir katılık belirdi Yüzünde sinsi hoyratlıkla Semiz at şahlandı ortalıkta O zaman çözüldü Feriştahın pelerini Ve Islak çukurların resminde Dayanılmaz bir koku kaldı yastıkta Daha yazılmamış romanda önsöz Ya da sonsöz gibi ’Hadi bana eyvallah’ Dedi mavi adam Holigan bir tavırla Ve gitti Başka bir zerafetle kapandı Maun kapı parmak uçlarına basarak elli dört basamak bitti Faruk Civelek |
Kutladım selamlar