Monolog Sızlanmaları IV
Ben monoloğun cılız sesinden gelen lâl-i reyhan
Perdelere yüz sürdüm Bütün replikler dilimde ıslandı. Karmaşaya küsen dublör ölürken Yalnızlığımla birlikte kefene sarıldı. ... Rejisör, geri kalanını benim payıma not düş Rol gereği büyüttüğüm mutlulukları Ve her perde açılışında İçimi kıyan bu burukluğun hüznünü sen yaz. Suflör! Sen de dokun yalnızlığın piç kokan ayıbına Lâl olmasın dilin, oyuna ters düşen ilk kayıpta sen ol. Bu kez kısa olmasın oyun Tıpkı hayatın acımasızlığı gibi uzasın Ağlamakla gülmek arasına sıkışmış Ucuz bir yosma tadında tokuşsun kelimeler. Trajikomik günün hatta dünün ve yarının sancısıdır umut Yoklukla terbiye edilip Birkaç ayyaş adamın önüne sunulur. Perde açılınca aç martılar gibi saldırır yokluğun üstüne Oysa ruh çoktan teslim edilmiştir sahnenin içine. ... Daha kaçıncı sancının kucağında büyütülüp yeniden açılır perde Bilmiyorum. |