YOL
Müf te i lün/ müf te i lün/ fâ i lün
_ . . _ / _ . . _ / _ . _ I Bir gece vaktinde zifir yoldayım Belki tuzaklar dolu bir yoldayım Yol gidiyor sanki ufuk çizgisi Gösteriyor, gökte asılmış sisi Ben giderim gölge peşimden gelir Sanki bütün dertleri benden bilir Yol, geceden çok daha korkunç gibi Dünyayı birden yakacak suç gibi Ben yürüyorken bana gölgem bakar Ayrı değil yollarımız, bir çıkar Şimdi şehirden uzağım, durgunum Bilmiyorum böyle neden yorgunum II Dertli güneş ardına kaçmış göğün Gökte çekilmiş geceden, gamlı gün Karşıma çıkmış aniden bir ışık Aşk gibi evren gibi hep karmaşık Ben ışığın sırrına hiç ermeden Bahçede sümbülleri hiç dermeden Sanki gelir gökte duran bir nefes Gönlümü bir hoş ediyor hep bu ses Yollarımın bittiği yer gelmeden Ben bu kaçış seyrine daldım hemen Şimdi bu yollarda neden sarhoşum Ben çaresiz, beyhudeyim bir hoşum III Sonsuza gitmez mi asıl yolculuk? Bir gece var, arkada renkler soluk Gül açmadan gönle dolarmış ki gam Ben, gecenin hüznüne ortak adam Belki yoruldum geçiyorken yeri Rüzgarı çektim duyarak sesleri Neydi bu ses, neydi ışık bilmeden Bir rüya gördüm ki henüz ölmeden Fırtına gamsız, esiyorken zulüm Karşıma birden çıkıvermiş ölüm Gül geliyorken açarak hülyama Şimdi ölüm el uzatır dünyama |