GEL DESEM...
Gözyaşın, yüreğime bıraktığın bir kardı
Ne zaman ansam seni gözlerimden yağardı Pencereme düşerken yağmurlar ince ince, Gözlerim buğulanır uzaklara bakarak Yaşanılan zamanlar benliğime gelince, Anıların hüznüne gözyaşı bırakarak; Gel desem, gelir misin? Olmayacak hayatın düşünde gizlenirim, Bırakmışım kendimi kendi istikbalimle Gözlerine yazılmış hüzünlü bir şiirim, Yalnızlık kuytusunda bu perişan halimle; Gel desem, gelir misin? Mevsimsiz bir zamanda sana ‘git’ dedim, yalan Zaman çok mu geç olur, desem ki çok pişmanım? Anladım ki senmişsin, bana kutsal sayılan, Tarifsiz acılarla kanıyorken sol yanım; Gel desem, gelir misin? Kırılgan bakışlarım gözlerini tanırdı, Ayrı bir dünyadaydık, çok uzaktı kâinat Ne zaman gülümsesen düşlerim utanırdı Ayrıldığımız günün karanlığına inat; Gel desem, gelir misin? Aşk, yeşil gözlerinin arkasında gizliyken, Biliyorum, sevdaya ulaşılmaz yanmadan. Beslediğim düşlerim rengârenk nergisliyken Yaşlarıyla sulayan gözlerim kapanmadan; Gel desem, gelir misin? Yaşadığım ne varsa biriktirdim içimde Sanki yığın yığın lav, akar gönül dağımdan Geçmişteki gün gibi unutulmuş biçimde, Son nefesin huzuru düşerken dudağımdan; Gel desem, gelir misin? Aşk, ayrılıktan sonra vuruyormuş anladım Yalnız geçen yaşama bulunmazmış kifayet Aşk, kalbinde her daim duruyormuş anladım Senin de yüreğine kor düşüyorsa şayet; Gel desem… Gel desem, gelir misin? Erol KONUR |