ZAMAN BEKLEZAMAN BEKLE Bir gün daha geçti, Bir gün daha yoksun. Lise patentli melankolilerle özlemek isterdim seni, Ama olmuyor. Hayat farklı artık; Hayatta sana ayırdığım hayaller için kontenjan yok diyor çalar saat. Varsa yoksa ekmek kavgası, Acılar,hastalıklar,yalanlar. Tıklım tıklım dolu metrobüs, Otobüsden metro olma ihtimali kadar saçma,başka ülkelerde varolma tutkumuz. Özgür ruhlarımız endişeli,yalnız, Kapitalist bakışlar acımasız,arsız Yüreklerimiz yitik,tutuklanmış iki solcu, YÜreklerimiz pankart asarken yakalanmış. Sen Berlin Duvarı’nın batısında kalmışsın, Bense doğusunda,çaresiz polonyalı bir yahudiyim. Tüm siyahi cesaretlerimi kiraya sayıp, Asil bir ingiliz gibi,5 çayında pembe dizi mahkumuyum. 90’lı kadınların bozuk Türkçeli kahkahalarında uyuyorum, Kırmızı frapan ayakkabılarının altında eziliyorum. Cebimdeki bozuk paraları sayarken muhasebe uzmanı olabilmek kadar uzak dudaklarını tekrar öpmem. Aşk ziyafet çektirmiyor silik yüreklerimize, Tüketici dergisine hergün kapak oluyorum, O da bana kapak oluyor. Rüyalarım;Casablanca,Fas,İspanya,Portekiz. Sen çiçekli elbisenle,pembe tebessümünle,İtalya’da bir balkondasın. Filemde iki ekmek,biraz peynir,tatlı bir Porto şarabı, Sana huzurlu bir akşam getiriyorum. Ellerini öpüyorum,Ellerinde gün batıyor. Uyanıyorum.. Kocaman bir ’’hasiktir’’ yakıyorum dumanı dudaklarımın arasında. Terörist örgüte silah satan bir komutan, Porno filmi yayınlanan bir cemaat lideri gibi,korkuyorum. 80’de çocuğunu sokakta doğurmuş bir anne gibi acılar içinde,ağlıyorum. Yeniden umutlanmak metrobüste yer bulabilmek kadar olasılıksız. Ama ince parmaklarını görüyorum her durakta,uyuklarken. Sen çiçekli elbisen,pembe tebessümünle İtalya’da o balkondasın, Sabret,ne olur bekle; Geliyorum.. Demir Ferhat Bilal 10/2010 |