Bırak Karanlığın Adresi KalayımNamahreme bakan gözlerini Harama yön tutmuş ellerini; El yastığına baş koymuş kızıl saçlarını Çek üzerimden, çek Bırak karanlığın adresi kalayım Kangren olmuş kara sevdanın üzerine Çöl sıcağında yanıp kavrulayım Ümitleri tükenen ben olayım, bir ben Kızıl akrep sokması zehrinde kıvranan Zalim bir aşkın cenderesinde boğuşan Ahşap üzerinde çakılı paslı çivi kalayım Lacivert gecelerin sessizliğinde Sinsice sokulduğun düşlerimden çık Hoyratça harcadığın hayatımın üzerine Gül dökme Kilit taşlarının arasına dökülmüş kum tanesi gibiyim Kirlenmiş ayaklarınla basma üzerime Sessiz feryatlarım yükselirken gökyüzüne Ağlayan bulutların yıkamasına bırak Haram avuçlara damlamış gözyaşlarını Boşaltma üzerime Beyaz sayfalar arasında kurutulmuş Kırmızı gül kalayım Tozlu rafların arasında unutulmuş; Bir kitap Kirli ellerin dokunmasına izin verme Harama değen gözlerin okumasına bırakma Bırakma ki anılarımla kalayım Şehrimin varoşlarında Gecekonduların içinde yanan odun sobalarına at Oralarda harlanmış ateşlerde yanayım Hatıralarını yazdığın harfsiz yaprakları sakla Postaya verdiğin zarfların üzerine adres yazıp da kirletme Kirletme o beyaz sayfaları, dokunmadan gönder Her sayfayı her satırı ben okurum Sen dokunma Dokunma ki namahrem gözlerinin bakıp da Kirlettiği anı olarak kalmasın Rüzgârlara söylenen sevda şarkılarıyla yaşasın |