ADI YOK
Zaman geçtikçe tükenen yılların hesabını
Başka türlü tutmaya başlıyor insan. Varlığına inandığım Ama ne olduğunu bilmediğim Adı koyulmamış eksik zamanların çekiminden Kendimi alamadığım Yaşam yorgunu bedenimin ağırlığıyla Gizemli bir sırrın, dipsiz kuyusuna düşmüş gibiyim. Dün oturup düşündüm. Mevsiminden habersiz yağan Şaşkın yağmurlar altında iyice ıslanmış Bölük pörçük hatırladığım bir rüyanın Kopan her parçasında Rönesans dönemini anımsatan resimler gibi İçsel kırgınlımın yüzüme vurmuş halini gördüm Uzak ve yabancı gözlerle baktım kendime Cesedi hala soğumamış birine ağlar gibi ağladım. Zaman ; dedim, Zaman !... Sen ne kadar zalimsin Ve ne kadar acımasız… Eze eze, un ufak ederken yılları Sanki ; Kadının teninden,ruhundan,umutlarından Başka bir zalimlikle geçiyor üzerinden. Ağzımda, Ne tatlı, ne acı diyebileceğim Sadece damağımda çürümüş bir sakız gibi yapışan Garip bir tat var. Kulaklarımda düşüncelerimin sesini kesen Açlıkla bilenmiş kurt ulumaları… Aynada ruhumun çırılçıplak aksinin En mahrem yerlerini Utancından kızararak örten gelincikler… Dokunulmayacak kadar uzak Tartılmayacak kadar ağır Hayal meyal gölge zamanlar . hanDE |
Zaman ne kadar çzbuk geçiyor aslında farkına bile varamıyoruz...
Kutlarım...