MEĞER SENİ ANIMSAMAK
Kaybolmuş bir dünyanın
Başımı döndüren çiçek kokularıyla hatırlıyorum seni Küskün çocukluğu, Gümüş çerçeveli fotoğrafta asılı kalmış İnce sızılı bir resim gibisin. Dilinin kusurunu, yüreğinin inceliğiyle telafi eden Hasretle yâdettiğim zamanın ağırlığında kaybolan Kayıp biri. Her şey zamanında güzelmiş meğer. Yaşanılanların her şey olmadığını anlamak için Miş’li geçmiş zaman kelimeleri kullanmak yerine Geniş zaman cümleleri kurmak gerekirmiş... Meğer seni böyle, Ölesiye bir hasretle anımsamak, Anıları canlı tutmak değil Yüzünü eskitmekmiş Bunu yeni yeni anladım !.. Bütün iç seslerimin sesini kapattığımdan beri Söylediklerin içimde yankısını bulmuyor artık Çiçekler eskisi gibi kokmuyor. Her şey yıllarca deniz gözlerinde kalmış bir batık gibi Ne zaman elime alsam dağılıyor... Ismarlama hatta birazda kaba bir çelişkinin ortasında Sensiz olmak Her gün biraz daha az, Canımı acıtıyor ! hande |
bazen kafasında şekillendirir, büyütür kişiyi insan
zamanla görür ki o, o değildir aslında...
güzeldi yalın dilde aktarım
Sevgiyle