14
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2135
Okunma
Ruhun düşmüştü ruhsuz ressamların eline
Acemi fırça darbeleriyle hoyratça
Fason tablolara resmedilmeni izledim
Sabrımın sınırlarında silahsız harp ettim
Ne galip geldim, ne yenildim
Bir kez acıya boyun eğip, gözlerime mim çekebilirdim
Buna katlanabilirdim
Çekmedim
Dik tutup gövdemden ağır başımı
An be an griye giden yolda gölge gibi peşindeydim
Sen üvey sevgilerin kucağında okşatırken saçlarını
Sibirya soğuğu ellere
Ben yanardağlar evlat edindim yürek ayazımı ısıtayım diye
Sen yoktun ya, üşüdüm yaz sıcağında
Göç edebilirdim sıcak diyarlara
Etmedim
Her gün biraz daha ak çaldım karaya
Varırım dedim belki beyaza
Yolunu bekledim
Hani diyorum da bazen
Yok mu belledin sana rakip
Dinleseydi sahipsiz yüreğim akl-ı nizamın sesini
Reddi miras eder miydi haziran güneşini
Kimseleri dinlemedim
Kar demedim, kış demedim
Bırakıp ardımda açmaya yüz tutmuş gelincikleri
Kardelenleri derledim
Ardından geldim
Dediler ki
Yanarsın, elini uzattığın ateşin oğlu
Ben yanalı niceydi
Onların gözleri âmâ
Benim yanık izlerim yüreğimdeydi
Yarama vardı melhem
Uzatsaydım elimi onardım
Onmadım
Yangına körükdü sevdan
Bilerek yandım
Sararmış takvimden bir aşk anlatıyorum şimdi
Di’li geçmiş zamandan daha evveli
Öyle böyle değil
Ölesiye severdim seni
Ardında fersah ederken seneleri
Beyaza varalım diye
Renk paletinin bir çukurunda kaybettim kalbimi
Geçmiş zaman
Çıkmıyor hatıramdan
Hani demiştim ya
Ya siyah ol al tüm renkleri bağrına
Ya beyaz ol inkâr et tümünü
Ama gri olma
Asla gri olma
Gri renk değil g/öz yanılgısıdır
Gri ikilemin makyajıdır
Sonuna kadar ardından gelebilirdim
Yanımda olsan
Aka da karaya da meyl ederdim
Ama oldum olası griyi sevmedim
Ölesiye severdim de
Yolculuk çok zahmetliydi bilinmeze
Sen rengini kaybettin
Ben kalbimi
Son sözümü yutmuştum bırakırken ardını
Söylüyorum şimdi
Rengi solmuş sevdaların
Hiç kıymeti yok sevgili
5.0
100% (12)