Anahtar Deliğinden Gerçeğe BakanlaraYangına çevirme yüzünü insan Yangına çevirme Hepiniz bir damla su taşıyın Yeter bir damla Niyetiniz varsa göl olmaya Söner mi hiç körükle giderseniz ateşe Terekemiz elimizde, hüküm Tanrı’dan Mecburiyetimiz var taş atana ekmek atmaya Yüzümüz eskiyor Tanrım Barut kokusu kesiyor tenimizi Güvercin kanatları kızıl Ve sana ihanette kullar Onlar gerçeği anahtar deliğinden görüyorlar Küskün müsün beşere, bir el atsana Milyonlarca yılın öğretisi hebâ Savaşarak kazanılmıyor barışlar Kulaklar sağır, belki de bir tek kan sesi duyuyorlar Bir kez daha sesli anlatsana Okur yazarlık yetmiyor anlamaya Hükümsüz tüm iletiler Artık seni duymuyor onlar Çocuklarımız cinnetle büyüyor Tanrım Öylesi olağan, yağmur gibi kurşun yağıyor Bomba yağıyor Onlar gürültüden korkuyor İnsanlık kanıyor Elleri kanlı Savaşanın da, kendini koruyanın da Onlar bilmiyor Dikenli tellerle bölünmeseydi herkese sunduğun bu topraklar Afrika’da ölmezdi çocuklar Dünya beşerin değil miydi Unuttular Her zerresi sahiplenmiş Paylaşmıyorlar Gözü yaşlı çocukların resmi Ustura kesiği yüreğimde İndirsene dört kitabı sil baştan Tanrım Onlar senin içini okuyamıyorlar Yüzünü barışa çevir insan Barışa Ve asla unutma Tarihte hiçbir barış kazanılmadı savaşla Gerçeğe geniş açıdan bakan, baktığı yerden insanı gören ve savaşa karşı sesimi anasayfaya taşıyan sayın seçici kurula, değerli yorumlarıyla destek veren, sayfamı ziyaret eden sevgili kalemdaşlarıma teşekkür ederim. Sesimizin duyulacağına dair umudumu hiç kaybetmeden, sevgimle... |
saygıyla,hürmetle,gerçekle kalın