Lacivert Bir DüşSen Ruhu bakir sevdiğim Çocuk gülüşlerinin pınarı Karanlıktır sevmelerden sonra içime akan ses Yok Gelir ve giderim ecel terkinde bedenim Yine bir uzun susuştayken sen Aydınlıktır gün gibi korkularım çocuksu ortada Gelme Durur konuşurum kendimle seninle, seni Yine geniş sohbetteyim Bir salıncak bu ayarsız rüya Düşme Düşmek gerçeğe ne tatlı bir düş/me Ve en nihayetinde salıncakta sallanan iki sonsuz biziz Kurtarmak öfkeyi insanca etimizden Sus Devşirilmez şehvet devrimleri tenimizde Kapımızı çalan güvercinler soğutur bizi Ekmeksiz koymaz güvercinleri gül ellerin Kaderidir bulutun bizden ayrık olduğu anda gri olmak Nerden bulabiliriz ki ağlamadan yağan bir yağmuru Ve Rüzgârım kapında dövünen Duvardan duvara vurulmuş melankolikliğim bizden Deme Zavallı toprak bizden habersiz bir ana Kavuşmak, bir lacivert an kadar gök Belkıs toprakta gömülü aşk Biz göğe gömülü topraktan aşk He canım he He kuzum Üç elmadan biri senin Söz Ufuk Ataman |
yağmurunda ıslandık şiirin
ısındık laciverdinde
sallandık çocuklarla bir gümüşi düş seherinde
el ettik uzak yakınlaırmıza
sevgi dediğin
he canım, yoktur ondan öte
... HASTI ŞİİR, TEBRİĞİMLE.