Akıl TutulmalarıAy kırıldı altın kapının önünde Avludaki küçük mescit duaya kapadı ellerini Bir cenin düştü denize Bir daha Arkasından bir daha Süt kana bulandı annenin göğsünde Tepetaklak surlardan aşağıya Kara Davut Siyahın en siyahında kapaklandı genç Osman’ın üstüne Sultanahmet camisinde kuşlar tiz sesleriyle havalandı Yedikule zindanlarında Kanunnameler not düştü kara kaplı defterlere —katli vaciptir Aktepe –ak-öyük’te şehzade Mustafa bağırdı dilsizlerin yüzüne —baba, bak evladına neyi reva görürler! Günlerdir gökyüzünde bulutlar Ölü serçe kuşuna ağladı Konuştu yağmurun mazgalı —baba ben yavrunum, yavrunum ben! Evin yolları taş Evin yolları bilinmez çalılıklar Kılıçtan keskin yüzler Tahterevalli yaktı bahçede Sırtında dünyanı taşıyan karınca Gözyaşı biriktirdi Anadolu’da sert rüzgarlar kavurdu halkın yüzünü Külün ezgisine yüzünü sürdü toprak Utanç içinde Aysu |
ve şehzadeler ölür.
ölürken süzülüverir bir damla yaş, mustafa'm daha yaşayacaktı diye feryad eder sonra biri.
kuşlar uçar, uçar kuşlar.zindanlarda aynı hoyrat masallar.
şehzadeler ölür, ölür düşleri sütten beyaz tenlerin.susar sonra urgan, is dökülüverir geceye.