Bıçak Sırtı Gülüyor Düş Mlena!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Gözlerimin yivine oturdu silüeti
Elleri minik Gözleri tedirgin ağlamaya meyilli Yaşam yavaş yavaş akarken yüreğimden Kâr saydı bir mendili "abla ekmek parası bir mendil alır mısın?" Ne çok öldüm bilsen Ne çok öldüm senle milena!
/Akşamleyin dirilir evin birinde zılgıtlı hüzzam/
Oda oda yankılanır körpe çocuk düşleri Aynalarda arşınlar bakışların tenini Buğulanırken gözler dünün hikâyesine El açar öğretiler bugünün öyküsüne... Sisli rüyaların inceltilmiş suskunluğunda Küsersin sitemin dört duvarına Kekremsi gerçeklerine tezatla Esrik cümleler elinin tersinde yosun tutar Aşina olduğun sesler dolanır uykularına Derin bir hıçkırık devrilir sol yanına Milena... Ve hüzün ötelerden özgür yüreğine inme gibi sızarken Oysa alışıktır şehir müjganla ağlaşan türkülerin, hicranla sözlenmesine ve olasıdır hazan renkli bestelerin gözyaşı dökümleri... Beyhude bir tan’ın kollarında öleceğini bile bile Ürkek ürkek kızıla boyanıyor her şafak Gece bir nefes kadar uzakken güne Düş yastığında, kuştüyü pişmanlığın uykusuz yine Gün yarınsız umutlara kefildir defaatle Bak! bıçak sırtı gülüyor düş Milena... Yakut yüzükler dolanırken gökyüzünün tenine Sızılar çiçek açar milena Gecenin elleri uzanır pencerene Parmak uçlarından süzülür gölgesi hüznün K/aralar perdeleri geçmişin Sana bakar ay ışığı hışımla Sana çalar huzmeler Korkunun g/izi uyanırken bakışlarında Kaldır başını Kır aynaları dilinin kördüğümüne inatla Karadul sözcükler ilişmeden dudaklarına Aç zülüflerini cümlelerin konuş Milena... Geceleyin düşer sinene serçelerin gözyaşı Masum ve kırılgandır duaların dileğin Al ve hardır vefanın alevleri Ten keser Milena! Ten keser içinde biriktirdiğin iki kişilik sözcüklerin Suskunluğun gömülürken ağrına İçinde gececi çocuklar ağlar Diken batar yıldızlar döşek döşek... Oysa İliklerini tüketir en hummalı şarkılar Düşse yıldızlar gözlerin y/anar Yarına yorgan atar gümüş tenli çocuklar Yazabileceğin şiirler büyür Milena Şiirler büyür ardı sıra... Bir gün üveyik masalların hüznü kalır dilinde Sıla nehrinde uçarı hasretlere yetim baktıkça Bilmelisin Milena,gratel’in ekmeği kuşların nevalesi Polyanna oynar gözbebeklerinin yol bulmayan çiğleri Sadece anlarsın gökyüzünün boyandığını Güneşin görece soğukluğunu Ve gecenin hunharca yıldızlar tarafından kurşun kurşun aktığını O vakit! Hüznün kalır geriye amber kokulu Unutma ki yıldızlarda söner Milena... İncinmiş çiçeklerin solgun suskusuna sarılma Çocukluğunun sesi titrerken dillendiremezsin Milena Çiçeğin toprağa muhtaç olduğunu Sadece hüznün kök saldığını bilmelisin milena Heyecanı kesiktir yüreğinin Mutluluk çocukların gözlerinde ilinti Büyüdükçe hüzün, talan olur ışıltılar Milena. Ah Milena Gözlerinin rengine bürünse gece Yalpalamadan gölgen Bal damlasa heceden Dilinin buzu çözülse... Bu gecede ölüm teğet geçti menzilden Sana nar olmadan Dudağına hicret etsin çığlığın Gözlerine deniz ser Saçların dalgalansın umutla Kıyılara saatleri kura kura deli dolu bir hayata hazırlan Sönmeden içindeki çocuğun ışıl ışıl gözleri Derin bir nefes çek derinden Su gibi aksın terinden şer niyetleri/n... Ahh bir görebilsen ! Hayat hala sana Bıçak sırtı gülüyor Milena... |
seçki şiirini ve şairini kutlarım
harikaydı acıtsada
selam ve dua ile