ADINI ' SUÇ ' KOYDUM
Artık çok şekerli içiyorum çayımı, kahvemi
Yanında bol kremalı pastalar yiyorum Kiloma hiç dikkat etmiyorum. Günler nasıl hızla geçiyor Geceler ne zaman bitiyor hiç bilmiyorum. Bazen, erkenden kalkıyor Çengelköy sahilinde Güneşin doğuşuyla birlikte boğaz köprüsünün Muhteşem manzarasını izliyorum. Tam karşıma alıyorum köprüyü Avrupa ile Asya kıtasının birleştiği noktada oturuyorum Uzaktan sanki benim kumanda ettiğim Vızır vızır geçen tüm araçlara Pasaportsuz, vizesiz izin veriyorum. Mavi marmaranın üzerinde nazlı gelin edasıyla Süzüle süzüle geçen gemilerin Kıyıya dalga dalga gönderdiği izleri seyrediyor, Balıkçı motorunun üzerinde çığlık çığlığa dans eden martıların sesi Vira vira dönen teknedeki bereketin belirtisi Buna, seviniyorum… Bir sigara tüttürüyorum Yanında yine bol şekerli bir kahve içiyor Muhtemelen fincanı ters çeviriyorum ! Aynalarla barıştığımdan beri Senin en nefret ettiğin kırmızı ruju sürüp Gülümsüyorum, şımartıyorum kendimi. Biliyor musun ? Artık zor gelmiyor seni hatırlamak ! Yüreğim burkulmuyor, burnum sızlamıyor eskisi gibi, Gözlerim dalmıyor. Yokluğuna üzülmüyorum. Nerdesin, kiminlesin diye düşünmüyor Geceleri rahat rahat uyuyorum. Şimdi benim için sen ; Sınırları kalın çizgilerle çizilmiş bir yasaktan ibaretsin ! Adını ‘’ SUÇ ‘’ koydum Seni düşünmenin ! hande |
Senin en nefret ettiğin kırmızı ruju sürüp
Gülümsüyorum, şımartıyorum kendimi.
cesaret diyeceğim.yakışanda budur elbet..
saygılar