KAHPE OLSUN ADIMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bazen dostun attığı gül bile yaralarmış insanı !...
Beni konuşturma ! Devrik cümleler kurup Boşu boşuna yıkma yorgunluğunu üzerime. Sana kaç kez söyledim Eğer ; Beni bulmak istersen __ ‘’ İçinde ihanet olan bir resim çiz ve __ Beni bıraktığın uçurumun kenarına gel ’’ diye Aslında sen de biliyorsun Anlatılacak ne kadar çok şeyin olduğunu Ama yokmuş gibi davranıp Elindeki hançeri batırma istersen Acıtma canımı ! Beni konuşturma. Aslında öyle doluyum ki Abanma, yaslanma bu kadar Eğer bir patlarsam esamen okunamaz Toz, duman olursun. Oy oyy oyyy ! İnsan kendisini bu kadar nimetten sayar mı ? Bakır bir tas gibi alıp kendisini Tahta başına koyar mı ? Melek desen değil, kartal desen hiç değil Yoksa ayarı bozulmuş oyuncak, hep böyle uçar mı ? Arada bir olsa da insan hiç aynaya bakmaz mı ? Düşünüp kendi kendine Ben kimim, neler yaptım diye sormaz mı? Yoksa; Sen çok akıllısın da, biz kaz mı? Beni konuşturma Seni sana bir anlatsam Sokağa çıkacak yüzün kalmaz kahrolursun Bütün fiyakan söner tuz ile buz olursun Sen Hiç acımadan insanların , En masum duygularını süslü yalanlarla çalan bir hırsız Sen Doyumsuz ve duygudan yoksun ama sevgiden aç bir arsızsın Sen, dünyada tanıdığım en hızlı dönen bir fırıldak Sen, dünyada gördüğüm binbeşyüz voltluk bir ışıldak Ve sen İpe sapa gelmeyen Tesadüfüne en çok kahır okuduğum bir uğursuzluksun. Nerden çıktın karşıma böyle ? Lanet olsun seni tanıdım güne ! Lanet olsun bana ! Bin kere milyon kere lanet olsun ! Yazıklar olsun, eyvahlar olsun bana, kül başıma. Beni konuşturma Eğer bir başlarsam susmam daha Bilirsin gözümün ne kadar kara olduğunu Bilirsin ne kadar deli olduğumu Bir pire için şehrin tüm yorganlarını yakıp En çok cami duvarına işemeyi sevdiğimi sen iyi bilirsin Hele, insanın kılavuzu karga olmaya görsün (!) Beni kızdırma, Yeter artık düş yakamdan Gönül sahnende figüran olmaktan yorgunum Konuşulacak yerde susmaktan Her kovulduğunda eve almaktan Yalanlarını dinleyip Yaralarını sarmaktan bıkkınım Git benden. Nereye istiyorsan oraya git. Sen seversin rol yapmayı, neon ışıkları altında sahne almayı Hadi git Seyircisi bol, küçük kasabaların playboy flimlerinde baş rolünü oyna Sahte alkışlarla hayatının en acı dramlarını yaşa Yıllardır ezberleyip herkese söylediğin Cümlelerin tekrar tekrar ırzına geç Yüzlerine gül, arkalarından küfret Ama ; Ucuz kahramanlıklarla yel değirmenlerine saldırarak Bana Donkişotluk yapma, Çek kılıcını karşıma gel Beni konuşturma Sana öyle bir bağırırım ki kulakların duymaz Sağır olursun. Ateş soluyorum fazla yaklaşma Ucube bir resim (!) olursun. Sana öyle kırgın, öyle kızgınım ki Yemin ediyorum eğer bir beddua okusam Dilin susar lâl olursun. Körsün sen ! Gözünün önündekileri göremeyecek kadar bakar kör. Ve hatta, Bal veren arının iğnesi olduğunu anlamayacak kadar da şaşkınsın Beni konuşturma Bak yıllardır yediklerim yüzünden Ağzım dolu Eğer bir kusarsam suratına cümle aleme rezil olursun Ey, pislik ve kiri kendine ar bilenler Ey, gönül defterini yafta sanıp dalga geçen zebaniler Ey, namus üzerine ahkâm kesip Namussuzluğun en alâsını yapan, yakılacak bedenler Ey, kuyruğuma yapışan at sinekleri Ey, paramla kanımla beslenen sürüngenler Ey, saman altından su yürütenler Ey, iftira ebeleri, Ey, onun bunun bebeleri Ey, değneksiz köyün soysuz köpek sürüleri Beni konuşturmayın Eğer bir kez daha adım düşerse lûgatınıza Kuran’a el basarım kii Geçerim canımdan, geçerim kanımdan Geçerim bu üç günlük dünyanın malından yaşadığıma sayarım Neyim var neyim yok alayınızı içine koyup yakarım Duyan duysun Duymayanlara duyurulsun Yapmazsam Bundan sonra adım kahpe olsun ! And olsun Yeminler olsun kii yapacağım ! 06.12.2009 |