Hacimli Yalnızlıklar Senfonisi...Güneşin aydınlığında büyütüyorum küçük insanları Gece olunca her biri kurbağaya dönüşen Uzun uzun koridorlardan geçiyor Her kapı arkasında kirli yüzler görüyorum kendine gülen Uzak sesleri çağırıyorum sevda diye Gözlerime karanlıklar düşüyor ve büyüyor uçurum çiçekleri Aylak zamanlara çıkıyor yolum Umudum üşüyor söylenmeyen şarkıların nakaratında Hacimli yalnızlıklar uyanıyor sessizliğimde Kendine otuzbir çeken gecelere iniyorum Ayaklarımın ucunda dans ediyor boş bir konserve kutusu Saklayarak zamanı iki kaşımın ortasına En işlek caddesinde duruyorum kentin İzmarit kokulu Tatları ekşi öpüşler birikiyor ceplerimde Aşklara ev sahipliği yapıyor zemin kat ikramları Bir çöp bidonunu ateşe veriyor şişe dibi kahramanlığına soyunan adam Gözlerinde ölmüş zafer işaretleri Aklımda sen Cebimde uyduruk düşler Dudaklarımda ekşimsi bir tat Gecenin alnına çakıyorum bütün pezevenkleri Gün doğunca nasılsa hepsi efendi olacak En iyisi vakit varken kimlikleri değişmeli Ve deşmeli karnını gecenin Rezerve edilmemiş bir güneş az sonra üzerlerine doğacak Asırlık aşklar/ asırlık yalnızlıklar Karbondioksit yağıyor kimliksiz ağızlardan Kişilik bozukluğu diyor psikopatın biri Konuşuyorlar/ konuşuyorlar Gereksiz bir işgal bizimkisi Olduğumuz yer hep şikâyetçi bizden İçimiz korkak/ dışımız küstah Yine de sana düşüyor yüreğim oynaşırken gece edepsizliğinde Seviyorum seni en ayık saatlerde Ayyaşlığım bana küsüyor Düşüyor başka tenlere Zehrini akıtıyor sahte aşkların Sahi! Giden bizden mi..… sevgi dündar//ağustos2010 //hani böyle atıp tutuyorum ya ben…kahramanlığı bırakalı çok oldu… gölgende saklansam da biraz dinlensem…// |