Parkalı Zamanlar...Bir eylül sabahı uyanıyorum kentin soluk yüzüne Yağmur sesine vurmuş darbenin kan sızdıran gözleri Ve güne düşmüş cehennem serinliği Suya duran aksimi neşterlesem diyorum Üşüyorum Avucuma sığmıyor yüzüm Yüzüm esmer Yüzüm hüzün düşürmüş gamzelerine Yüzüm bin yıllık militan büyütüyor sessizliğinde Yozlaşan ellerime dokunuyor “gidelim buralardan” diyorsun Üzülüyorum Kızma bana ölüm gözlü yar Memleket havasında tutuldum ben sana Parkalı zamanlarda Ahmet Arif düşmüşken dudağıma Koyu bir geceyi çağırıyordu bu kent Ağlıyordu güneş eylülün kollarında Şimdilerde uyuyamıyorum Her gece sıçrayarak bölünüyor uykularım Bir de sen iniyorsun düşüme Memleket yorgun Sen yarım Ahh! Ölüm gözlü yar Oysa Yusuf’u gözlerinde Deniz’i saçlarında yakalamıştım bir eylem ortasında Avuç içi yangınlarımda boy vermişti baharlar Aydınlığı olmayan güneşli günlerdeyiz Dilimizde 68 türküsü Ahh! yar Nasıl da sana gelmek istiyorum her akşamüstü İzin vermiyor içimdeki bu yoz topraklar Sığ sularda boğuluyoruz Gölgemizi kesiyor karanlığın elleri Şimdilerde sadece özlemekle yetiniyorum Hatırla Nasıl da taşımıştık yüreğimizdeki o aydınlık sevgiyi Bir bilsen İçimden nasıl da sen sızıyor Sızlıyor memleketin kanı çekilen damarları Baharı söküp alan bu eller kimin Körelmiş yüreklerin gönül gözleri Diller sus “sus” yüreğim Allah aşkına “sus” Taşımıyor artık zaman Ne beni Ne sevgiyi Ne sevgiliyi sevgi dündar@ağustos2010 |
Ah yar...
ah... ben o gün yandım işte...
ne güzel söyledin şair...
Fikrinin ince gülüydü söylediğin
Sadecetek bu şiir yüzünden sevebiliriz seni
Saygılarımla.
Er Oil tarafından 9/26/2010 2:14:41 AM zamanında düzenlenmiştir.
Er Oil tarafından 9/26/2010 2:15:24 AM zamanında düzenlenmiştir.
Er Oil tarafından 9/26/2010 2:16:27 AM zamanında düzenlenmiştir.