MAHREM
- Yüzleri mahrem analar
Öpülmekten kavruk yanaklı bebekler Ve dünyayı taşımaktan sırtları nasır babalar - Evlerin duvarlarında çağıldıyor sessizliğimiz Sokaklar sessiz , loş ... Sirenlerle canlanıyor şehir Yamalı öyküler ediniyor herbirimiz Gerisi muamma ... Geldik geleli hep bulut Hep tarumar gökler Savruk saçları Alabora rüzgarlara gebe Yeniden başlıyor göçler ... -Kadınlar neden yalnız bu mevsim Dağınık yatakların ortasında Yalnız uyanışlarla Çocuklar basık sesleri balkonlara Ve ağır yüklerin altından kalkan babalar Hangi zamanda devretti Görevlerini analara ? - Evlerin odaları Sırlarla boyalı Alış - verişler gizli saklı Oturmalar , gülüşmeler , ağlamalar Sinesi evlerin sırlarla kaplı Mahrem odaları ... Konuklar sessiz , kıvrık konuk odalarına Başka dünyalara ait cümlelerle Sıcak çay fincanları önlerinde İliştirilmiş gövdeleri koltuklara iğreti Yumuşak kelimelerle dokunuyorlar Ev sahiplerine Güzel ikramlarla sunuluyor Tatlı sözcükler ... Konuklar gidiyor bir bir Kilitleniyor konuk odaları . Dışarıda bir şehir var yaşayan ve yaşatılan , Konteynırlarla taşınan Geri dönüşüm tesislerine . Geri dönüşüp dönecek şehir Kalabalığın içine Yenide ... Yeniye ... Yeniden ... Eskimeye ... Ve sirenler boşalıyor uluorta Kirli sokaklara Şehrin ağzından Boşlukları dolduran ... Şehrin mahremine ... Gün düz gece ... Gündüz gece ... |
Önemli olan yazılmamışı yazmak; farklı ve düşündürücüydü.
Paylaşımınız için teşekkürler sevgilerimle...