Gurbetellerimde titrek mavi bütün kapıları kapar yüzüme rüzgâr küstüğüm yanım ağlar bir kavimden sona kalan kadar yalnız kalbimdeki bu tanımsız çığlık hıçkıra hıçkıra ağlarken ben, susan hüznün yalın hali vurur küstüğüm duvarlara sırlarımı kazıdığım yüzünde güz gürlerken zindanlar ah o prangalar senden sonra incelten bileklerimi her yanım sensizlik kalbime inen derin bir kuyu yağmur-karanlık güneşe küs gurbet, ikiye katlanır acım sen; içimde buzdan katman sude nur haylazca |
Bırakınız yansınlar, eksik azık.
Sessizliğiniz sözleriniz kadar güzel olacak.
Çok saygımla Sude.