ayrılığın kırkı çıkıncagözlerin hep denize bakar gibi dalar giderdi senden bana benden sana onlar dalardı ben inci çıkartırdım uzaklardan derin mi derin ellerinse saçlarımı tutar çalım satardı gelip de geçenlere ben rüzgar sanıp dudaklarımı sana uzatırdım pencereyi her açışımda aşkı senden öğrendim ayrılığı kendimden senden gidince kendime gelemedim sonrasında çöplükte martıların çığlığını kovalar oldu kulaklarım hayattan çok şey ummamıştım amma kazandıklarımda da sen yoktun zaten o kaybettiklerim de gönlümdendi kimseden değil bir tek seni kendimden ettiğim için dilime düşmanım bir de şiir diye yazdığım her kelimenin içinde barınaksız kaldığım için pişmanım |
o kadar yaşadım ki
inan bunca duvarların arasında tüm çaresizliğim arttı...
her şeyden pişmanım...