Doktor AliEski İstanbul’un Aşı boyalı bir evinin, çatı kat odasında geçti gençliğim, Bahçesinde huzur eksik olmayan, Galata dan vurdum mu kendimi yola, Oltamı salmak gibisi yoktu, mavi sulara, Haliç semalarında az yankılanmadı kahkahalarım. Sonra İstanbul Tekniğin bol sloganlı Yüksek duvarlı bahçesinde Adımızı yazdırdık tarihe 68 kuşağı diye Yazdırdık yazdırmaya da Yediğimiz coplar, Gördüğümüz işkence, Yinede, güzeldi be! Doktor olduğum yıldı, Çigan gözlü güzel, Adını sonradan öğrendim, Dilan! Nasıl koştum peşinden anlatamam, Derken babalık, Dede olmak mı? yok artık. Şimdi elden ayaktan düşmüş, Huysuz bir ihtiyarım, Gözlerim hala yirmili yaşlarda, İnsan yaşlandıkça gözü maziye düşermiş derlerdi, Bense hiç yaşlanmam sanırdım Avuçlarımda bir dolu anı ile, Tüm sevgimi torunlara sakladım. g.sarıoğlu ikibinonun/sekizinciayının/yirmialtıncıgünü |
Yüksek duvarlı bahçesinde
Adımızı yazdırdık tarihe 68 kuşağı diye
Yazdırdık yazdırmaya da
Yediğimiz coplar,
Gördüğümüz işkence,
Yinede, güzeldi be!"
Evet. Yinde de güzeldi. O zamanlar dostluk da düşmanlık da mertti. Bilirdik en azından ne istediğimizi... Şimdi eksenimizi kaydırdılar topyekün. Çoçuklarımız için endişeleniyorum. Saygılar