Sana MühürlÜyüMI/ Ö-m-r-ü-m-ü ellerine “berdel” verdiğim adam; //güneş girdi gecenin koyuna şafak vakti doğacak AŞk// ve... huşu ile indi kirpiğinden süzülen aşk iksiri damarıma ruhumu secde edip, serdim rahvan yoluna yıldız toplar şimal rüzgârı ellerin koy(n)uma atlas serdim busenin üstüne toz kanatlı sardunyam her birini “sen” diye kok(l)uyorum ıı/ ıslak günahlar emziriyor s/ensiz geceler tavaf ederken börtü –böcek Resul’ün izine kokun sinmiş yastığımın en tenha gizine ilahi saatlerde “recim” edilirken gün/ahlar yokluğuna saklıyorum! /günahına –sevabına/ ııı/ “sen” diye yazıyor kalem asi saatlerinde yağmuru siliyor kirpiklerimde ki hayalin, bu bir tılsım mı ? ya da; aşk dedikleri dökülüyor evrenden tuhaf bir hal alıyor bedenim bendimi aşıyorum! /nehirlerim akıyor yüreğine ummanda taşıyorum adamım/ ıv/ ey!...yaşam faturam; taksit taksit değil sevgimin ödeneği top yekûn seviyorum… _ruhumun irsaliyesini hep sana kesiyorum!_ v/ ben!... yüreğinde yanan kor ateş gibi, gökte uçan özgür kuş gibi, ezelden-ebede yazılan eş gibi, şirpençe-i mizan’da titreyen güneş gibi kazınmış!... sana “mühür”lüyÜM. Ümmü AŞCI |