15
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1756
Okunma
Tilki aç gezinirken, ağaçta bir but görür.
Şüphelenir birazcık, gayet temkinli yürür.
Kıyı köşe inceler; bakar kurulu tuzak .
Bir bombaya bağlı et, oradan kalır uzak.
Siner tilki bir yere; gözler budu sürekli.
Tuzağı savmak için, iyi bir yol gerekli.
Biraz sonra kurt gelir; daldaki buda bakar.
Niyetlenir yemeye, ağzından sular akar.
Sonra tilkiyi görüp; ne yaptığını sorar.
Tilkinin gözü parlar; hemen düzeni kurar.
“Hiç ne olsun birader uzandım yatıyorum.
Çok halsizim üstümden, yorgunluk atıyorum.”
“Dalda asılı budu, yeseydin ya arkadaş.
Et varken durulur mu? Hadi sen de kur bağdaş.”
“Bugün oruçluyum” der;kurnaz tilki çok hain.
Zavallı uyan artık; bitecek şimdi pilin!
Kurt da “tamam” diyerek, buda uzanır hemen.
Bomba patlar o anda, döner tilkinin dümen!
Kurt yaralı perişan, kalır düştüğü yerde.
Tilki buda yönelir; iner ibretlik perde.
“Vay düzenbaz sahtekar!” Diye ulur bir zaman.
“Hani oruçtun hain? Bu ne katmerli yalan… “
“Top patladı az önce, duymadın mı sazanım ?
Al bu sana ders olsun, oruçluyken azanım!”
Tilki zekası ile kurdu mahvetti yazık;
“Âkil ol sen ey kâri! Yeme, kurnazdan kazık! “
Murat CANBOLAT
5.0
100% (9)