“ASİ”YSEM ASİ’YİM
Ellerim reyhan yeşili…
Saçlarım reyhan kokuyor. Gözlerim Amik Ovası’na bakıyor. Gölün Mil toprağına kan düşse, can biter. Toros’lu hemşerim görse, Gıptadan bu toprağa döşeksiz yatar. Ben itilmişim bu köşeye, Tam orta yerinden akarım, Doğudan batıya… Asırlar yıkarım, sınırlar yıkarım, Adıma “Asi” dediler, ne yaptımsa, Sen de diyeceksin “Asi”sin. Tarih okumayanlar nereden bilsin? Hâlbuki ben bu toprağın, ruhuyum. Özüyüm, gözüyüm, sözüyüm… Dilersem altından, dilersem üstünden akarım. Gerekirse koca Çukurova’ya, Gerekirse Karapınar’a, Menderes’e uçarım! Vatanın neresinde kuruyan bir yaprak, Neresinde yanan bir yürek varsa, oraya koşarım. “Asi”ysem”, Asi’yim! Bırakır Akdeniz’e dökülmeyi, ihtiyaçsam tırnaklar. Erciyes’e, Yıldız’a, Ilgaz’a çıkarım. Bu millet, bu vatan, bu bayrak için, Buhar olur, bulut olurum, Semalarına kanat ,açar umut olurum! Vatanın bir köşesinde, Şehit kabrimin çiçekleri solmasın. Yetimin, dulun, eli koynunda kalmasın. Gerekirse baş kaldırırım. “Ay-em-ef” tuzaklarına, Avrupa “Birlik” ihanetlerine… “ASİYSEM’, Asi’yim. Hıyanetlere girmektense, Milletime onursuz kapılar göstermektense, Bildiğim kapıya, geldiğim Asya’ya, Alır yükümü, çeker giderim. Onurumu vermem asla! Ama belki başımı veririm! Şükrü ÇAKIR |
Hıyanetlere girmektense,
Milletime onursuz kapılar göstermektense,
Bildiğim kapıya, geldiğim Asya’ya,
Alır yükümü, çeker giderim.
Onurumu vermem asla!
Ama belki başımı veririm!
bu sözleriniz bana xsentius'u hatırlattı ne demişti; "kaybetmeyi ahlaksız kazanca tercih et. ilkinin acısını bir müddet ikincisinin acısını ilelebet yaşarsın" işte o misal sözlerinizde eski iklimlere aktım. tebrik ederim şair. emeğinize sağlık. selamlarla