yalan yokyazdı hazirandı İstanbul’un dizleri dibinde dizlerim göğsümün üstünde ve ellerim kenetli ve gözlerim mıh gibi ve sözlerinin çarmıhında usul usul ölüyordum bıldırdan bu yan dedim ya yalan yok tekrarında dilimin hep dayan az daha dayan yalan yok bir el bekledim bir söz bir gülüş, şaşkın, ürkek bir de hadi vur bitsin dediğimde duyacak yürek şimdi gül vakti biliyor musun üstelik en sevdiğin akşam alacası üstelik su berrak ve guruba kan bulaşmış neylersin ki; dönüş ne kendime akşam alacasında ne de sana |
dönüşler hep gün telaşında yaşanır oysa..beklemeli, umutla sarmalı kolları kendine..ah keşke..ah bir bilse..ah dönse adına..
..
gönlünüzce kalın