kuru dalzaman ... ah!.. hadsiz hudutsuz tek nefeste geçmek istiyor insan soluksuz olsaydı, olabilseydi sana gelen yollar dört yanım da akrep biliyorsun bir de kovalayan yelkovan pencere kenarında kuru bir dal yağmur yemiş adamakıllı üstelik bir de rüzgar. vuruyor pervaza hayli ritimsiz hayli bitkin şahit oldukları var kör olayım yalansa beni en iyi o anlar saatim vuruyor yelkovan akrep arsında sen ben gibi ondört sene duruyor yar... bir tepenin üstündeyim düşler geliyor üstüme üstüme biliyorsun ki artık çok geç aramızda koskoca zaman üstelik ne yana dönsem gözlerin kadar derin uçurumlar bir ceylan gördüm düşümde ürkek, yağmurlar hışmına gelmiş şehrinin kıyısında ormanlar yanmış ne sefil bir akşamdı dal pencere gece bir de en hüzünbaz haliyle ay bulutlar arasında önce bu kaşın der gibi günler sonra yüzün durup soluksuz bakasım geldiği dedim ya sarkacında saatin tik tak zaman yelkovan akrep ben sen iki nefes kalmış sigaram yalan yok biliyorum baksan düşeceğim dokunsan ölecek söylesem adın dilimi lâl edecek .... |
zamanın açtığı yara kapanmıyor hiçbir şekilde..sadece arada kanıyorsun..
..
güzeldi
..
gönlünüzce kalın