Bir Kadın/Bir Adam(Paranoya)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Aşk bazen deli saçmalığıdır...
Delirecek kadar sevmediğin sürece!!!
-I-
ılık bir akşam rüzgârında melankolik; esrik bakışlı bir adam dişlerinde lâl birikmiş her asumân gülüşe senfonik bir üryân hangi şiir içer ki bu yüzü; saçlarında milyon tane yalan sahte bir muamma arar kaçmak için bir kalp atışı, küfürsüz bir söz oysa nahoştur o gece yoksulu şarkıdan / delirdi mi zaman yoksa vaz mı geçti o sevdiği erguvan kokulu kadından / bazen çıplak bir yüz arar imlâsı kayıp sevişmelerde avuçlarını sıkar delice dudaklarına bir şûle düşer nâr-ı hûşûdan ve bir sokak lambası ürperir, küstüğü her caddede bakımsız bir yüzle; dibe vurmuş bir şarkının nakaratını bağırır o hiç umursamadığı beyaz yalandan korkmayarak traaa laa la lamm... -II- bir kadın kül rengi dudakları irice gözleri ve upuzun saçlarıyla bir eda doğurur ölür bir süre yalnızlık... ve adam aşkı hatırlar ayıktır dili koşar bir süre kırmızıya platonik bir güneşin doğuşunu izler oysa ruhundaki aşk-ı devrim hâlâ şehrine küs tükürür geceye; kirli sakalın serseri ihtişamıyla ne bir ihanet anısı depreşir, nede yeni bir aşkın var oluşu zamana tetiktir gözleri içindeki en afâklı dağla -III- bir dem havası yayılır öfkelenince mistik kirpiklerine bazen sadakatsiz bir kuşun zamparası olur gözlerinde bir kılıf arar parmak aralarında, dilinde kirli bir söz bir kalp ağrısına; ağaran saçlarına öfkeli belki de ölür boğazında o kocaman romantik cümleler aklına gelen her ayıbı, her sebili, her günahı kovar yemini var içindeki ince sese; giden için yeniden başlar dövmeli gemilerin sesli çığlıkları gibi denizi yara-yara ufuklar -IV- sokaklar nabekâr seleksiyon kalçalı oysa deliren bir denizin kalbinde isyan-ı aşk figânları kendini emziren ruhlar ayyaş her fânide bir zülfüyâra sapanlı titrek bir el uzatır boşluğa, iki dudak arası bûsegah firari bir mavinin öyküsünü yontar, mahya ışıklı gözleri şakağında gezen papatyalar aksak semaî kâh âhenksiz şaki kâh nâzenin delisi -V- gamzeli bir sabah uyanır, ıtırlı bir kadın portresinde yıldız toplar geceleri elâ ahulu minyatür düşlerinde aşiyân yoksunu kalp mecrûh dilinde firûzeyi sayıklar gümüş fonlu hâlesinde ebrûli bir şebten girizgâh doğar neyzen efsunlanır oysa hicrân hâlâ hançer gönülde ../ O.Şafak/Denizli |