HAZİRAN(ÖLÜM)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın YİNE GEÇ KALMIŞ BİR İSYAN(DOĞUMGÜNÜM)
1)
Düşlerim Sıratta ey zaman Kapattım gözlerimi ölüm tehdit etti Bir yanım, musalla Bir yanım, karışmış yalana Kaldırdım derken gözlerimdeki perdeyi, Geçmişe dönük anılar çoktan ömrüme kanca atmış Yarım bir yaşamın biçimlerinde çözülemeyen çıkmaz yollar Ölü bir ceset soğukluğunda ezberlenmiş cümlelerim Kimsenin anlayamadığı bir dilde göz yaşartan ağıtlarım Unutulmuşluğumu örtbas edip duran birkaç iyi insan Bak bu gün 14 Haziran işte… 2) Tesellilerim bahanelerde bir alışılmışlık Yalanlarım unutulmuşluğun avuntusu Aklımdaki çelişkiler… Geri dönüşü olmayan zamanın sorgusunda Bir tarafım, yorgun Bir tarafım, aciz Üstüne basa basa yaptığım vurgular Ezelimde Cahillik / diz boyu Modern çağ kötüledi, hukuk kavrayamadı Benimseyemedi amele anlayışlarımı 3) ---medet ey rabbim-- Ne fayda zararsız çırpınışlarımın feryadı Güneş gölgemi peşime taktığından beri Ebedimde kötülük hüküm sürmelerde İyilikler günden güne zamansız kayıpları oynarken İçimden bir ses Beni de hatırlasın diyor… Beni de… 4) Uçurum kenarlarına barınak yapığım ayrılıklar Ahmak düşlerimin ret ettiği aydınlıklar Diz kanattığım düşmeler, Misket attığım sokaklar Geceye demir attığım caddeler Elde kalan biletler İkinci el sevdalar Dert yüklenmiş sigaralar Lotodan ikramiye vurma hayaller Sebepsiz çabalar Lanet olası ihanetler Konuşmayan duvarlar Canlanmayan resimler Vazgeçilmez sanıp yanıldıklarım Kör olası yanılgılarım Küfürler yakıştırıp avazla andıklarım Duyun işte hepiniz... Bu gün 14 Haziran Siz istediniz diye Siz mutlu olun diye Sanık sandalyesinde idam ettirdim... S/Özümü, gerçek yüzümü... 5) Toprağa hasret duymuşluğum Kentlerin beton taşlardan bıkmışlığı Büyük şehirlerde vazgeçilmişliğim Sağanak halinde yağan yobazlar Bir yanım oyyy memleket Bir yanım sefalet Dönüşü zor geç kalmışlıklarım Çok uzaklarda önleri kesilmiş mutluluklarım Bir eşkıya gibi yol kesen sitemlerim Yersiz çabalar içinde kimseye anlatamadıklarım Bu gün son Haziran 6) Mevsimler kendinden habersiz elemli bir sızı Ne baharı anlatabiliyorum ne kışı nede yazı Kalbim şiddetle çarpmanın doruğundayken Gözlerimin içinde oluşan ırmaklar Yüreğimde depremler İçten içe sırtlandığım korkuların yükü ağır Hüzün dolu odam son kez uğurlamalarda beni El sallarken elvedalarıyla Çırpınışlarım illegal sayılmalarda benim 7) Üzgünüm… Az değil Yirmi üç sene Kör olası yıllar doyuramadım sizleri kapımda Ecel ya sen al canımı Yâda bir şarjörün boşluğunda Çekerim tetiği… Sende benimle beraber girersin toprağa Bozarım bütün ezberlerini haberin olsun İhanetler pusu kurmuşken Düşmelerin eşiğinde düştüm ha düşe cem Bu gün 14 Haziran doğum/ölüm günüm Ve masal bitti… Yine adaletsiz bir seçim yaptın sonunda İlk ihanet hakkını sen kullandın Ne mermi çıktığı namluyu Nede vuran vurulduğunu anladı Ölüm… Ölüm bir tek bana yaradı Mehmet Emin Karademir |