Tanrısal Konçerto / Ve Sen Tanrı!!
..
üstümden geçti bildiğim bütün ölümler ve gittim bildiğim bütün yolları gittim gittim gittim.. bir gülün dalından çalışını kadar ölü aşk hasatları bitkin hayat bitkin bakışlarda yüzümü yıkadım kaç yıldır biriktirdim bütün soğuk sularımla kırılıyor bakışlarım asaleti nedir bu kapalı kapıların kollarımda bir eski hikayenin ölüsü yatağımın üzeri bir mermer örtüsü başında iki yazı - ruhuna el fatiha - özlüyorum bildiklerimi ayaklarımda bekletilmiş ecel nöbetleri bir rüyaydı hayallerim kadar eski bir zaman eski bir rüzgar gözlerimin önünden geçip gitti filmlerim ağlamaklı bütün vedalar sonrası olmayan bir sahne gibi bir rüzgarın körelmiş bir yerinden kendime bakıyorum çok bekledim bir beyaz peynirde rakı tadında bir ağız için bittim ki bir gün ayyaş bütün şarkılar ve kırmızı bütün mezar taşları kırılan bir yaz akşamıydı esip giden bir rüzgarın ardından gemiler de vardı gidenler de kalanlar da ve lavinya kokulu balkonlar öyle çoktu ki bildiklerim unutmak için bir ömür daha bekledim bir rakı kadehinde zamanlar girdi koynuma bir gecem sabahla sevişirken mehtabı izlerken bütün gözler ve duvarlarım yansıdı gözlerime akıp giderken göz yaşlarım zamanlarımın arasında bildiklerim de vardı her şeye dair sandıklarımda sakladığım - bir gün lazım olursa..- ve açtığımda kapağını gördüm – zamanın koynunda - oldu yerde durmuş bütün zamanlarım kapımda uğul uğul bir ecel birikintisi hiç vaktim olmadı hayatta bakışlarımın her halini sevdirmeyi sana ama herhangi bir bakışımla sevdim ben seni mesela gidişinin ardından bakarken – yaşlı biraz – ve o kadar çok oldu ki sevmelerim arkandan koca bir deniz kaldı ellerime gölgemin sanrısından korktum bir gece bakıp bakıp hayaller kurarken dalgalara mesela bir su damlası oldum ellerinde yüzüne vurduğun su sonrası kalan göğsüne silişini bekledim ve de.. ya da utanınca dudağına dokunuşunu bir öpüşten gerisin geriye öyle büyüktü ki bedenin inişlerim oldu çıkışlarım kadar varabilmek için bakışlarına sustum sustum sustum hiç konuşmamak için öyle bir yere geldim ki sonunda birikti içimde bildiklerim konuşmam lazım.. uzaktan baktım kendime artık daha iyi tanıyorum kendimi net ve berrak bir hayal sanrısı berzahında hayat bıraktığım bir bilmece göz bebeklerim bir bahar dalı kadar narinim bir serçenin uçuşu kadar - nereye gittiğini bilmeden - uzaktan gördüm kendimi ve ay’ı koydum başucuma unutmak için bütün bildiklerimi kendimi kaybettim ve sen Tanrı! hep ecel ektim kapı diplerime ve dip notlar ekledim bildiklerimin altına - bir gün göçüp gideceğim.. - sustum hiç durmadan sustum hiç utanmadan ve o büyüyen suskularımla şimdi ellerimde büyüyen hayallerimle tam da karşına geldim hiç utanmadan durdum hiç utanmadan yeniden doğdum yeniden günahkarım… |