Adı/n Aşkdiyorum ki, medcezire yazmalı senin adını yazmalı mesela şu kıyıya vuran dalgalara dalgaların sesine yeni yetme oğlanların yüreğine genç kızların kırmızı dudaklarına utangaç iki bakışa titrek iki avucun tam ortasına yazmalı, yazmanın adına. mesela bir Ayvalık akşamı denizden bir yakamoz martıların sesinden bir Müzeyyen Senar rakıdan hafif meşrep gözümün önünden gözlerin geçerken kıyıya vuran dalgalara anlatmalı o sonsuz aşkı sesinden dinlemeli o sonsuz aşkı. bak, bir gün daha bitiyor bitiyor, gidiyor, geri gelmeye ölüyor ölüyor yine içimizde bir şey bir şey daha oluyor aşk aşk bir kez daha geri geliyor geliyoruz, seninle çok uzaklardan çok da içimizden geliyor geliyor hababam aşk bak, bir gün daha doğuyor doğuyoruz seninle. diyorum ki, bir ay ışığı tanık olmalı tam da bu sevdaya ellerimize, ellerimizin birleşimine birleşimindeki o çizgiye bir isim yazmalı; mesela aşk! aşk olmalı yaşayan yaşatan bu dünyayı dünyanın adı bir aşk olmalı. diyor ki, içimdeki bir ses adı sen olmalı dünyanın mavi beyaz masalarında Cunda’nın kırmızıya bürünen yaz akşamında örneğin, o şarkıda örneğin, o rakı kadehindeki dudak izinde çakırkeyf bir Zeki Müren sesinde akla ilk sen gelmeli. zaman durmalı, diyor kulağımdaki senin sesin. tam da şimdi, bu geceden sonrası frezyalar uykuya dalmışken misal bütün saatler sana durmalı diyor kulağındaki benim sesim her dilde diyor bunu her dilde sen sevilmelisin diyor. bak, gün doğuyor içimizde bir yerde, yine perdelerin hışırtında gün doğuyor odamda gül kokusu odamda yüzünün yüzüme bakışı birlikte doğuyoruz, seninle seviyoruz sonra sevmeyi seviyoruz seni sevmeyi seviyoruz. diyorum ki, senin adın aşk olmalı. |