Son Nefes
şimdi ben
bir nefesin hikayesi yaşlı güneş bunun için doğdu ki; bu yüzden bir ruh bölündü öpüşün ucundaki hücrede uzun bir gece ölü balıklardan uzakta bugün görünmeyen birinin filmi şimdi insan siluetinin var olamayacağı bir evrende buluşuyoruz soluğumu kesip dört kez yarattım bu düşü ben bir canım ve savaş sonrası esirim olmadan kan şafağı ve hayal beden bir iz bırakmadı çünkü yaşamayı bilmiyorum ben geriye kalan zaman değil mi? haydi o halde mavi bir şarkı söyleyelim sana vereceğimiz düşlerdeki yosun ve deniz kokusu kenarı kırık bir tabut çıkıyor karşıma duvarlara asılmış dilek kandilleri deniz kenarına vurmuş gündoğumları durmuş soğuk saatler bizim cehennem biletinin bedeli yola çıkmadan yok olup gitti hatırla ben orada kuruyan cesettim gecenin öte tarafında ateş tam yanında ölen bir umut ve umut eden yok artık saçları kirli çocuğun gözleri kapanıyor yeşil bir bakış doldurdu toz lahidini yakan yakamoz ışıklarıyla yaptık bunu biz sakin nikotin izleri duvarlarda bir nefes bile veremem diyebilirsin biten bu türden imlalar hem verecek neyin kaldı? çürük köklerle yaşadığım bu hayattan geriye alnına yazdığım isimleri oku ecel travmasından ayrılan bir gölge eşsiz egosunun silen bir tanrı karşısında iyi değil diyorlar gereksiz diyorlar sana -her şeyi bırakıp gitme kararına- koşuyordu adam durdu sonra aniden dünyanın sonunun adresini sordu lirler Ares’i çalıyor ölen biri ve ardından düştük biz eskidik tuzlu suda titreyen beden akşamındaki seher yelleri boş evet, dediğin gibi elveda |