DUR AĞLAMA GÖZLERİMDur ağlama gözlerim, Yakında pınarların kuruyacak kaynağından Doğarken başladın ağlamaya,anlamsız Avaz,avaz Daralan göğsünü tutarak Huzur bulacağını mı sanıyorsun? Ağlayarak Çarmıha gerilen düşlerindi vurulan şakağından Geceler boyu yatağında için için Kan çanağı gözlerle uykusuz Söndürürüm umuduyla o yangını Bağrına akıtma damlaları Şimdi dünyada kimler ağlıyor sebepsiz? Gözyaşı tek tesellisi mi ıztırapların*? Gök gürültüsü mü getirir hep yağmurları? Zamanın kanatları her an ıslak mı? Assak ay’la güneş arasına, kurumaz mı? Hayır yok bu yaşlardan artık Taş olmalı yürekler Bir el bekleme kapatacak, Gözlerinin vanasını Dinsin yeter bu gamlar Şehri sardı karanlık Geçmişle bugün arasında deniz oldu akan yaşlar Bitimsiz acının sularında yüzüyor insancıklar Şafak sökene dek bakma gidene ağlaya ağlaya Seherin tan yeri kanadığında Gözlerin de alışacak alaca karanlığa Eski gülüşüne kavuşmak için Sil gözyaşlarını ve gülümse hayata |
onu hakeden, seni asla ağlatmayacak olandır..." Gabriel Garcia Marquez
kutlarım dost,
saygı ve selamlar.