HASRETİN SESİNDEYİZ
Yetmiyor seni görmeye günler
Saatler tutuk, yaralı, yarım
Kalıcı bir körlük sana tutkunluğum
Özlemim köprü olsa yanına gelirdim
İzin vermiyor olanaksızlık
Aldığımız yol kavuşmaktan çok uzak
İçinde yaşadığımız her şehir sürgün
Bir sarı gül bahçesi öpüşlerin
Uykular yastığımın yorgun bekçileri
Ve haram ve yasak bana ellerin
Birlikte yürümediysekte yılları
Bizi aynı sokağa çıkaran kaderdi

Bir vazgeçebilsem mahşerinden
Yüreğimi atabilsem akbabalara
Yazabilsem sensizliği su üstüne
Kıyamet koparırdım denizlerde
Deymese de ellerimiz kimsesizliğe
Bir yanım sen bir yanım hasret kokar
Bir kuyudan çekiyoruz saatleri
Bir su damlası kadar içiyoruz zamanı

Macera değil bu sana vurgunluğum
Daha mı büyür sevdalar vuruldukça?
Ellerim boş ayaklarım tuzakta
Ne yapsak nafile töremiz böyle
Kabullenişim mağlubiyetimden değil
Geleneğin belime bağladığı kuşaktan

Yosun tutar yokluğunda yürekteki yerin
İçimde sakladığım kederle dalgalanırsın
Adsızlığın var oluşuna sebep değil
Sen suskunluğumla çehreleşirsin
Serabını bildiğim çöl kadar hayallerimdesin
Aşk değil damarlarımda çağlayan
Sen can kadar vazgeçilmezimsin