durgun kadın...
yine sessiz bir rüzgar esiyor bilmediğim hırçın kıyılardan
az sonra fırtına olacak, dağları vuracak, ormanları tuz buz edip dövecek, harmanları kel kabak bırakacak,ve sonra bize dönecek o bıçkın sevgili.... II- boğazıma düğümlenen paslı bir giyotin gibi anasını satayım, nereye dokunsa kangren ediyor kabuk olmadan bir daha, bir daha GERİ dönüyor YEMİN içmiş velet, ya celladım olacak, yada baharım.... III- yıllar önce cihangir de tanıdım öyle birini endamı kıyıya vuran sert dalgalar gibi vurmuştu beni, kekik gözleri beni alıp bilmediğim kıyılara götürmüştü, bir yılı bir gün zannederdim, ah! ah! na kadar da toymuşum bir okadar da tırtıl, kozasında çıkamamış, henüz kelebek olmayı başaramamış tırtıldım unuttuk döndük kozamıza.... IIII- sonradan bir falezyolunda çıktı katil kadın, geleni gideni acımadan biçti.. IIII- soluğu bir morg masasında aldık, ölüleri okşarken ağladığını gördüm.. ’’bazen bir gün de hayat biter bazen bir gün de hayat başlar’’dedi kadın....... |