0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1331
Okunma

sağır hiçliğimin ılık sesi tortunda
ayık anda durduğum bir kerte
murat
haykırışı gibi sesinin uzak çığlığı
gelmek
kendimden yarılmakla münzevi
asık kirpiğinde dar
çekmek
nefesimi en derin damlamdan dışarı
artık
zamanlar kopuyor kendi suçundan
nüans kırıntıları hatırımı kırbaçlayan
soluk tualinde ırak toz kokusu eskimelerimin
bir pikap neğmesini soruyor eflatun gülüşlerinin
bir sefer atıyor çığlığını orta yerimden
bir tek dökülüyor boğazımın hırıltılı sesinden
bir ben ıslanması yamacında kar beyazı ipeğinden
durmak
aklınla kavgasında yorgunluğunun
yakın
mesafesinde korkak kendinin
soluk
deltasında çürümüş cismimin
makul
olandan yana sessizliğimin
ay ışıması gri kara k/aybı bekleyişimin
yol kendinden ırak bekletmeli sisini gülüşümün
mavzer hıçkırığı gibi kusmak ömrünü
dikmek gözbebeklerimin terine yeşil dönüşünü
mavi
ışıl gözlerinin vahası
kızıl
azgın üşümemin bealası
yeşil
köhne varlığımın duası
durmak
ortasında bakır gün batımı sonrasının
ve solumak bir ömrü bir günmüş gibi kayıp vuslatımın...