0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1487
Okunma

ruhumun en naif telini taktım enstrumanıma
sana lirik düşlerden sesleniyorum 13 şubatın 14 de düşen akşamında
uçsuz bucaksız bir yerden gittikçe başına küçülecek bir diyara geleceksin aylar sonra
sana yüreğinde kelebek misali kıpırtılar biriktiren bir anne
ve mahur şarkılarla sarhoş birbabanın düşler çemberine müdahilsin artık
kumar buya saklı bir dehlizden sonsuz bir demden düşeceksin
ankadar kısa
zaman kadar uzun
dün kadar bitmiş
bugün kadar anlamsız ve yarın kadar esrik
bir hayata...
bebeğim uğruna cenderelerden geçtiğim
etime bıçak ruhuma neşter yediğim
baban sana bir dünya kuruyor
sahipsiz sanma düşlerini
mazlum değil isteklerin...
seni yakamozlu gecelerde lirik nennilerle
gül bahçesi gibi bir yarin koynunda
zifiri düşlerde bir yıldız kadar uzak
hesaplarla uslandıracağım
bebeğim yaşamak buya
bütün düşlerimi sevinçlerimi sana programlayıp
kendi keşmekeşimi hiçe sayacağım
saklı bir vaha gibi berrak bir dehliz gibi seni sakınıp
kokunda evrenin kutsiyetini içeceğim....
bebeğim senihiçleşmek pahasına seveceğim... baban