Tortum
Lal mahseninde titrek içimin
kalakalır sesi sözcüklerimin lisanı kayıp kalem kirimin ne bir söylev döker dişlerim ne kendimden yana ismimi bilirim gölgemle çarptığım yerde dururum rengimi kavruk bir ekmekte bulurum nemimle yankıma çarpar kururum ne hasretim biter yola gelirim ne çocukça gülüşümden kurtulabilirim beni yazan böyle işlemiş bedenimi ben de artık tanımaz oldum tenimi bir rüzgarın sesine ekledim sözlerimi ne yol kabul eder mesnetsiz varlığımı ne göz bilir onun için ağladığımı... |