Karanfil şafaklı bir özlem...
Susuyorum…
Yeniden başlayabilecek bir söz kalsın diye. Bir sokakta yalnız bırakılmış gibiyim, İlk defa korkuyorum sessizlikten. Ve gece eşkiyalığı insanların eline bırakmayan bir yüz ile çöküyor odama. Ne varsa başka yere çeviriyor gözlerini usulca. Özenle yazılmış mektuplar, Akrebi yorgun saat, Kanal düğmesi kopuk radyo, Üst üste yığılmış duran kitaplar. Hepsi susup son sözü bekliyorlar öfkeli bakışlarla… Yaşanmış tüm korkuları, Boğazıma sarılan tüm tedirginliklerimi, Burnumu sızlatan tüm ağlayışlarımı yeniden yaşamaya razı olmuşken; Biliyorum ne yaparsam yapayım sözler yağacak üzerime… Yüzümün kıvrımlarına sinmiş acıları silmeye çalışırken ellerimle, Hayat herkesin ve her şeyin sustuğu bir anda, Kulaklarımı yırtan bir çocuk ağlamasına dönüşüyor. Kentin bir yerinde bütün sokaklar tükenişe çıkıyor. Dua cümlelerini hatırlamıyor kent. Nabzı düşüyor, nefesi kesiliyor Kendi intiharını seçiyor kent… Neydi aşk? ve Nerede yitirmiştik? Gözü yaşlı Cuma günlerinde, anaların doluştuğu bir kabirdi aşk. Gizli gizli iç çeken konfeksiyoncu kızların sefertasına doldurduğu heveslerdi aşk. Unutulmaya yüz tutmuş bir madenci türküsünün sözleriydi aşk. Ve ben, Kasıklarından bıçaklanan bir kadının, bacaklarından sızan kanla birlikte Yitirdim aşkı gri kaldırımlı sokaklarda. Artık siyah – beyaz bir hayatın kağıda düşmüş endişesi var gözlerimde, Yüzümde senden kalan son hicaz hüzünler. Sadece sen vardın! Sözlerimi film karelerinden araklayıp da konuşamadığım. Hep sahici kaldığım. Her gece yatağımdan ölü çacukların ezgilerini topluyorum dağınık sabahlara. Saçlarından göç etmeyi becerememiş kırlangıçlar dağılıyor ortalığa. Unutulumuş bir alfabeden aşk ve öfke şiirleri yazıyorum hala sana. Yanımda sessizce uyurken, Sana dair söyleyemediklerim düşüyor kirpiklerimden. Senden başka kimse bilmiyor yaralarımı ve hala canımı acıttığını. Veda bakışlı kadınım!... Gözkapaklarında sakla beni. Susuşlarında gizle beni. Ama artık eksilme, Düşme, Artık gitme!.... |
Kasıklarından bıçaklanan bir kadının, bacaklarından sızan kanla birlikte
Yitirdim aşkı gri kaldırımlı sokaklarda.
Artık siyah – beyaz bir hayatın kağıda düşmüş endişesi var gözlerimde,
Yüzümde senden kalan son hicaz hüzünler.
Sadece sen vardın!
Sözlerimi film karelerinden araklayıp da konuşamadığım.
Hep sahici kaldığım.
Her gece yatağımdan ölü çacukların ezgilerini topluyorum dağınık sabahlara.
Saçlarından göç etmeyi becerememiş kırlangıçlar dağılıyor ortalığa.
Unutulumuş bir alfabeden aşk ve öfke şiirleri yazıyorum hala sana.
Yanımda sessizce uyurken,
Sana dair söyleyemediklerim düşüyor kirpiklerimden.
Senden başka kimse bilmiyor yaralarımı ve hala canımı acıttığını.
Veda bakışlı kadınım!...
Gözkapaklarında sakla beni.
Susuşlarında gizle beni.
Ama artık eksilme,
Düşme,
Artık gitme!....
KUTLARIM GÜEL OLMÜŞ ELLERIN DERT GÖRMESİN MUTLU OLUN SEVGİYLE KALIN