**ki hala esaretimdir hürriyet**
şimdi burada durmalıyım.
tekrar başa geldim evet,tekrar başa... başla! bilmiyormuş gibi anlamıyormuş gibi. farkı farklı olmayanda ararken yitirdiklerim, kazanmak uğruna kaybedişi yeğler gibi hep bir yanı mahçup ve utangaç o yarım öpücüklerin acemi solukların altına saklanmış canavarı uyandırmadan ilk aşktan kalma öpüşme deneyimleri... oysa ağzım değmedi hiçbir ağıza! dudaklarımda felçli hissedişler hayatın bir noktasından bırakılmış vahşi bir havyan misali gittikçe keskinleşen; yaşam ve ona dair bildiklerim, o bir ağız sıcaklığı ve bir dil değilmiş özgürlük şehvetle ağzımın içinde kıvranan... bu yüzden ki hala esaretimdir hürriyet! başla... bir hiçmiş herşey... tekrar başlamalıyım sona değdiğinde ellerim. herşey bir hiçbirşey. hiç! aslında ben denklemlerinde mantık aranmayan, olgu ve karmaşalarını ertelemiş bir piçim. şimdi burada uyumalıyım... kan-revan aklım-fikrim. ve bir yardımı olmaz artık tüm ertelediklerim adına sızmak için yarım şişe viskinin... hep birilerine yada bir argümana yaranmaktan bıktığım bu noktada, batmalı bir an evvel özbenliğim! poseidon’un ruhunda yeniden yaratılmalıyım. yada yer ile yeksan olmalı bu biçareliğim! ... şimdi burada durmalıyım... tekrar başa geldim. evet,tekrar başa... başla! bilmiyormuş gibi hissetmiyormuş gibi. tüm aptal rollerini toplamalı belleğim. imitasyon hüzünleri gerçeklerinden ayırabilmek için senin bedeninde arınmalıyım. evet! seviş benimle. uzak şehirlerimin arsız gecelerinde pullarıma dokun... yüzgeçlerime... tenimdeki zehre dokun! es vermeden herhangi iki nota arasında, doğrularımı kurban ettiğim sunaklardan birinde seviş bedenimde. ancak böyle dönebilirim başladığımı zannettiğim yere... öteki yalın ve renksiz... belki bu şekilde bu kemikleşmiş kaderi değiştirebilir ve ağır ve hafif ve silik ve yorgun yüzümün diğer bir suretini bulabilirim teninin meskun köşelerinde... manası budur belki de hikayemin... bir mitim aslında democles’in kılıcında... heraklit’in mızrağında kan lekesi, bir tavır horatius’un keskin mimiklerinde... hayata karşı, gogen’in fırçasından taşan her renkten şarabın kırmızısı ile devinen, büyük bir girdaba eşit duygusal şiddetim! eşsiz esaretim, şaibeli hayallerimle işte,yine başladığım yerdeyim. bu yüzden ki hala esaretimdir hürriyet! mayıs 2010-eKmeK aRası şaRaPNeL-iLker |
bir şarkı nakaratı gibi,
ya da sarmal,
belki de bumerag,
tilki de olabilir kürkçü dükkanı müdavimi.
...
çok iyi,
kutlu olsun.