**yine çık karşıma**(ey güzelliğinin s/özü ile k/an donduran)
s/anadır içimden gelip-geçen ,
yorgunluğunu yokluğunla dolu r/aylarda yitiren trenler... hep b/eklemek o kadar zor ki üst üste gittikçe bir istasyona dönüşüyor gözlerim belki karşıma çıkarsın diye güler yüzlü bir çocuk silüetinde... vahim bir hastalığın hasarlı hezeyanlarına hasret hasret hısım sayarken kendimi bak bir g/ör beni aşkınla, terkedilmekten kaskatı kesilmiş kalbim sıvılaştı. eşekliği bakileşmiş , vuslata verdiği sözü asla tutmamış ve kendi bedeninde voltalar atan bir hasret tutundu da içime bilemedim ben kırk katır mı yoksa kırk satır mı yokluğun? s/anadır benim şarkılarım hep s/ana! hangi notayı verdiysem dilimi hep s/en sevgili dedi hep sen... berrak bir yalnızlığın dibinde ve karışmışken her s/özün her s/öze, s/özüme, doğurganlaştı içimdeki ümitler. s/ustum hasretinde , belki dönüp gelirsin diye. yıkıp geçti yokluğunla beslenen talan kuşları aşk ile dolu o havzamı. ve bin lahza yetmeyecek anlatmaya -artık biliyorum- içimden taşıp sana doğru akanı. söylesene ey güzelliğinin s/özü ile k/an donduran; ne kadar v/ermeli yolunda? ne kadar vermeli s/aklanabilmek için kalbindeki kuytuda? kaç asır geçirdim -ki kimse bilmez- gözlerinin ışımalarının yansıdığı o mağarada, kokunla. kıyaslamaz ama Hira’da bir aşktır mutlak olana! bir aşktır içimize vicdanı ,sevgiyi ve ayrılığı koyana. b/en s/ana, s/en b/ana ama hep bir ana sığdırılmalıydı bu şevkat, bu keder ve bu aşk, yavrusunu avcılardan koruyan bir sülün gibi hep bir ana. ki ben bin savaştan kalma bezgin zırhımda hem kan hem de çiçek kokularıyla serdim ruhumu,ömrümü ayaklarının altına. işte bunun için ben s/ana. sanki kalbim, evladının isyanına karşı bile sevgisinden ezilmeyi kabullenmiş bir ana! işte ben hep bunun için s/ana... bu yüzden koy kızgınlığını bir kenara ve dokun artık bana. s/ilmek değil ise öpücüklerinin maksadı izlerini ömrümün b/oyunundan ne olur çık yine karşıma. belki yine yazar beni kalbine Hira’yı nurunun en güzeliyle dolduran; O, varlığı ile yeri,göğü kaplayan, aşka aşk olacağını fısıldayan... ocakdört-ekmek aRası şaRapNeL-iLker... |
kaç asır geçirdim
-ki kimse bilmez-
Umarım s/aklanılabilir kalplerdeki kuytuda....
ve geçirilen asırlara değer..