SELMALION ATEŞTE
Geçenlerde seni hiç sevmedim dedin
Ben de tam kendi kendimle konuşuyordum Avucumda buharlaşan bir yağmur damlasıyla gün batımında oturduğumuz yerleri dolaştım gevrek bir simidin tadına yine ortak ettim martıları rıhtımın ucundan altın kuşaklı mavnaları seyrettim yeni isimler buldum maviye ve yakamoza hasretin öyle acıtır oldu ki bilemezsin sensizliği doldurmak güç dolaştım bir başıma yine akasyalarla konuştum gidişinle toprağa küsen bir ıhlamur ağacını teselli ettim bilsen seni ne kadar severlerdi benden de öte dalında gül ve diken patikalarda şarkılar söyleyen kır çiçekleri gülen ayva ağlayan nar boynu bükük kaldı afrika menekşelerinin bir sonraki günden haber vermez oldu cam güzeli ve ben yazamıyorum artık sensizliği yüreğim yırtılıyor evlerinin önü tel örgü, hiç yaklaşılmıyor sımsıcaktı gülüşün yüzünün saçtığı ışıkla şimdi ekinler biçiliyor neden yoksun ? SARP ÖZDEMİR |
ve
berbat bir barut kokusu var ellerindeki kalemde
seni tanımasam kafana sıktığını düşünebilirdim
mavi gözlerinin içinde çocuk haylazsa bunda bahtının suçu ne
Seni tanımasam diyebilirdim ayıkla pirincin taşını diye
hatta tanımasam bir kaç bira söylebilirdim
ama olmuyor
olmuyor
biranın yanında tekilasız
e tabi tekila da limonsuz olmuyor..
Yine başladı tıngırtılar duyuyor duyuyor musun yüreğini yırtarcasına
Kendinden çalıyor melankolin
Al eline fırçanı da artık sil şu tuvalin üstünü
yeniden resimler yapmak lazım
yeniden
yeni
yepyeni resimler
bu türküyü uçurumdan aşağıya at şimdi
üstüne bir yaprak sarma yapsın anacığın
bir nehir bestesi tuttur ağlarınla yakaladığın turna balığının tellerinden
bir sürü otlat
aslında iş kolay
biraz sarı biraz kırmızı hafif karıştır zamanla
ortasına biraz kekik
evet göğsüne sür göğsüne
bir şeker kamışı üret dudaklarından
Git ananın elini öp
Ve vazgeç
kendini vurma sevdasından.