Ufukta bir gemi!
Hürriyete açılmış yelkeni.
Direğe bağlanmış, dalgalanıyor bir bayrak.
Hafifçe esiyor rüzgâr,
Ay-yıldızı kıskanarak.
Güneş doğuyor arkasından..
Taç alıp takıyor o gün! heybetli altı asırdan.
Yol alıyor Bandırma,
Dalga sırtlarında yorulmadan..
Aydınlatıyor Kara Deniz’i,
Öperek Milletinin onur madalyasından.

Ufukta bir kahraman!
Gözleri masmavi derya, bakışları yaman!
Bir milleti saltanat ninnisinden,
Esaret uykusundan uyandıran..
Her şey bitti! nidaları yükselirken,
Karanlıkta kurtuluşa ışık tutar bir adam
Ve büyüdükçe büyür yüzbinlerce yürekte onun adı
Diktiği çiçeğin hiç biri solmazsa,
O zaman sonsuzluğa kavuşur büyük muradı

Ufukta bir Muharebe!
Tarihi şaşırtacak bir neticeye gebe!
Ne olursa olsun bu yolda
Tanınmayacak hiçbir engebe
Bu yol öyle bir yol ki;
Ya bir karış toprak verilmeyecek,
Ya da şehitlik olacak son mertebe!

Ufukta nice 19 mayıslar,
Bu gün bu Gençliğe Atası’ndan yadigar.
Bu günün değerini, anlamını;
Yalnızca ’’Ne mutlu türküm!’’ diyen anlar

İsmail ŞANLI