Vuslat (Takvimde Kavuşmak Vardı)
/Yalnızlığa çaresiz çığlık atan saat
Sabaha kavuşmadan gelecek vuslat/ ... Ve İçimde çıkmaz bir sokağa koydum seni Anne rahmine düşmüş cenin kadar çaresiz Gecenin katranında kaybolmuş ... Adı aşk, yaşandıkça çoğalan İçimin çağlayan nehirlerine sürüklenen bir aşk ... Sonra nefesimin cama vuran buğusunda gözlerin Çimen yeşili ışıkta, karanlıkta yüreğimin elası Kalemimde gökkuşağı... Akortsuz bir ses, göğü yırtılmış gece Acemi bir âşık usta ellerde yoğrulmayı bekleyen Sinan Eldem, usta derdik biz, ustaoğlu usta Baban da mı ustaydı kelimesi düşerken dilimden İçinde babasızlığın yetim yalnızlığı Neresinden bakarsan yalnızlık Ve bütün ayrılık hikâyelerinin altında imzam Elimde kalem, elimde romatizma kış ayazından Dilimde küfür, dilimde çay tadı soba sıcağından ...sonra Akşamüstü hüznü dökülen dallardan Ekmek arası mutluluk iki dudağımın arasında Her ayrılığın sebebi benim Defter arasında unutulmuş vuslat Bohçasını topladı yüreğim, tut elinden Ki gördüğün her suret artık benim Kimi sevsen ilmek olup dizilirim boğazına. Paralama kendini, geçti her şey Haydi, sen de topla yüreğini... 20.04.2008-Ağrı |