Bir Orman Fısıltısıdır Gözlerin
Seni düşündükçe, bir deniz sokuluyor ozan göğsüme
Yalın sözcüklerimle kürek çekiyorum sarı denizlerinde Yorgun bir günün korkularını asıyorum ıslanmış güneşe Aşkın kemendini arıyor ellerim, sevdanı düşündükçe. Bir orman fısıltısıdır gözlerin, sığınırım korktukça Çığlıklarıma sarılırım ah, yokluğun beni vurdukça Kırılgan yüreğim titrer, sabrımın telleri kırıldıkça Çözülür buzdağlarım, mevsimler hicranlı aktıkça. Seni sevdikçe, ırmaklar geliyor peşimden Islak bir bedenle kaçıyorum geçmişimden Bağlanmamak için kaçıyorum gözlerinden Bir vaha anıyorum aşkın kızgın çöllerinde. Bir orman fısıltısıdır gözlerin, bozar yeminleri Onulmaz yüklerle geçerim ruhunun çöllerini Aşktır kutsal yüküm, rüzgar yaksa gövdemi Sıratı da geçerim, saracaksan şu yüreğimi. Seni istedikçe, kabuk bağlayan yaram azar İki gönülün hikayesini alır mı isimsiz mezarlar? Sızılar birikir avuçlarımızda, üşütür yangınlar Yolcusuz limanlarda çığlıklara sarılır vapurlar. Bir orman fısıltısıdır gözlerin, kelepçele bedenine Teselli yıllarını geçtim ben, alıver nurlu cennetine Sevdalı satırlar biriktirdim sana, sokul şiirlerime Uzat ellerini, tırmanayım yüce sevgimle zirvelerine. Selahattin Yetgin |