ÖYKÜSÜ BU
Perişan bir yaşantı, dünüm, bugünüm harap,
Vicdanımın verdiği cezanın öyküsü bu. Sen Rahmansın ve Rahim, affeyle beni Ya Rabb, Boynu bükük ve sefil, gezenin öyküsü bu. Maziye isyanım var, sayısız günahlarım, Neye yarar bilmem ki anlamsız eyvahlarım? Geceler kâbus olur, uykusuz sabahlarım, Kaldırımlar üstünde sızanın öyküsü bu. Hiçbir şeyin tadı yok, boşa geçiyor zaman, Düşlerime sis çökmüş, umutlarıma duman Yıldızların şavkıyla parlıyorken asuman, Zindanlarda arzuhal yazanın öyküsü bu. Afakım yokuş olur, imrenirim düzlere, Tan vakti ağarırken, ıslatılan yüzlere, Minareden yükselen o mukaddes sözlere, Ruhuma nakşettiğim, ezanın öyküsü bu. Fikret pişmandır desem, nefsim gücenir bana, Oysa şeytan eline kına yakıyor kına, Azrail görev alıp henüz kıymadan cana, Rahmetine sığınan, ozanın öyküsü bu. Saygılarımla.... Fikret CENGİZ |
Yasanmisligin öyküsü unutulmuyor Sair..
Ahlar-eyvahlar, fayda verir mi demeden baslamali hemen ise gec kalinmadan belki de...
Siire yorum yapilmiycak kadar güzeldi,
kutluYorum...